23 Ekim 2011 Pazar

Yirmi yıl sonrayı görebilmek



Doğan HIZLAN
16.09.2008

TEMPO Dergisi yeni sayısında bir dosya yayımladı.

20 Yıl Sonra Türkiye.

İpek Özbey ve Selin Ongun’un hazırladığı dosyada değişik dallardan yazarlar, ileriye dönük tahminlerini, daha doğrusu gerçek gibi gördükleri beklentilerini yazmışlar.

Ortadoğu coğrafyasında, Batı ile Doğu arasında sallanan bir sarkacın gölgesindeki ülkenin yirmi yıl sonrası nasıl olur?

Dünya çabuk değişiyor, hızlı dönüşümler yaşıyor. Bunun ne kadarı insanoğluna yansıyor?

İyimser mi olmalıyız, kötümser mi?

AB’ye o süre içinde girecek miyiz?

Soruya verilen yanıtların bir bölümü üzerine düşünmek gerekiyor.

* * *

EN gerçekçi saptama, Prof. Dr. Halûk Gerçek’in; "Bir yerden bir yere gidilemeyecek" diyor.

Çünkü İstanbul’un nüfusunun yirmi yıl sonra 17.4 milyon ile 22 milyon arasında olacağı yazılıyor.

Şimdi gidebiliyor muyuz? Zincirlikuyu civarındaki her inşaat sahibi, binasının yüksekliği ile övünüyor ama trafik düşünülmüyor.

Prof. Dr. Ünsal Oskay, "Türkiye solu, ülke içindeki problemlerden yola çıkarak bir şey yapamaz" diyor.

Artık dünyasız bir şey düşünmenin mümkün olmadığını vurguluyor.

Tersini düşünen hálá var mı acaba?

Mahfi Eğilmez’i okursanız, umudunuz artar. Ona göre, "20 bin dolar gelirimiz olacak, enflasyon sorunu çözülecek, her yerden yatırımlar yağacak."
Biraz dişimizi sıkarsak, eski politikacıların deyimiyle, nurlu ufuklar bizi bekliyor.

Diğer bir sevindirici görüş de Prof. Dr. Beyazıt Çırakoğlu’dan:

"İnsan ömrü uzayacak."
Soruşturmada yer alan iki görüşün ışığında şu yargıya varabiliriz: Kürt sorunu kalmayacak.

Ekmekli Büyükelçi Özdem Sanberk, "Kıbrıs ve Ermeni meselesinin çözüleceğini" açıklıyor.
Uzmanların, bilenlerin iyimser açıklamaları, doğrusu beni de umutlandırmıyor değil.

Yirmi yıl sonrasını düşünüp, bu yanıtları değerlendirirken belki yirmi yıl önce yapılmış soruşturmaları da bir gözden geçirmek gerek.

Çünkü siyasal ve ekonomik hareketler, bütün bu görüşleri hükümsüz kılabiliyor. Ya da iyilikte aşıyor.

* * *

BEN gelecekte sanat izleyicisinin, kitap okurunun artacağı kanısındayım. Tarih bu alanda iyimserleri yanıltmamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder