23 Ekim 2011 Pazar

Aydınlar, sol siyasetçiler ve öğretim üyeleri, solun gerilemesi konusunda 12 Eylül darbesinden, demokrasi sorununa, soldaki şef hegemonyasından piyasa ekonomisine kadar sola zarar veren değişik nedenleri anlattı



SOL BİTTİ Mİ? - İpek Özbey
Darbeler solun zararına oldu
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye’de CHP dışındaki sol öldü” açıklaması, sol üzerine yorumları hızlandırdı.  Akademisyenlere ve gazetecilere sola en çok nelerin zarar verdiğini sorduk. İşte 12 Eylül’den köy enstitülerinin kapatılmasına uzanan solun hasar raporu...

Sol sağcılaştı
Ufuk Uras -  BDP İstanbul Milletvekili 

Reenkarnasyon beklentisi içinde değilsek, otopsi yaptığımızda, solun sağcılaşması, düzen ve rejimle bütünleşmesi ve muhafazakârlaşması gerçeğiyle yüzleşmek gerekir. Sömürünün globalleştiği bir zeminde, solun geleceği şekillendireceğinden kuşkum yok. Yeter ki, biat kültürüyle, piyasa tapınmacılığıyla aramıza mesafe koyabilelim.

En büyük düşman Mccarthy
Altan Öymen- Radikal Yazarı

Ülkemizde sola zarar veren olaylardan biri, eski Sovyetler Birliği’nin Boğazlar ve Doğu sınırımızla ilgili talepleridir. Bunlar, Türkiye’yi uzun yıllar, solu en büyük tehlike sayan yasaklar ülkesi haline getirdi. Solun düşmanı çok. En tipik olanı, 1950’lerin Amerikası’nın ünlü senatörü McCarthy’ydi. Türkiye’de de onun yolundan gidenler vardı. En fazla onlar düşmanlık ettiler.

Leninizme abandılar
Prof. Mehmet Altan- Star yazarı

Sol, entelektüel bir akım olarak kaldı. Soğuk Savaş’ta Türkiye Amerika’nın ileri karakolu gibi davrandı. Sovyetler’i ve sol ideolojiyi tümüyle düşman ilan etti. Solun doğal gelişme sürecini engelledi.
Sol, Marksist felsefe demektir. Marksizmle haşır neşir olmadan solculuk, Kuran’ı bilmeden dindar olmak gibi bir şeydir. Sovyet Devrimi’ne özenerek, “Ordu gibi bir ittifak bulur, iktidar yaratabilir miyiz?” kavgasına girdiler. Marksizmi kulak ardı ederek, Leninist modele abandılar.

12 Eylül zarar verdi
Prof. Nur Serter- CHP İstanbul Milletvekili

Türkiye’ye en büyük zararı 12 Eylül rejimi verdi. Solun tabanı zorla örgütlü mücadeleden vazgeçirildi.  Örgütlenmeye yönelik zorunluluk yeniden baş gösterdi. Tekel işçileri bunun en somut kanıtıdır. Sol parti dediğimiz zaman sosyaldemokrat parti olarak en güçlü CHP’dir. Sol görüşten saptığı doğru değildir. 

Köy Enstitüleri kapatıldı
Tomris Giritlioğlu- Yönetmen

Bana göre solun zarar gördüğü hareketlerin başında köy enstitülerinin kapatılması geliyor. Bunun Türkiye’yi geriye götürdüğünü düşünüyorum. İki darbenin üstüne küresel konjonktürün de yansımaları solu iyiden iyiye tüketti.

Örgüt şefleri zarar verdi
Oral Çalışlar- Radikal yazarı 

Sola en çok zarar verenler, örgüt içinde kişisel hegemonyalarını sürdürmek isteyen örgüt şefleriydi. Hâlâ ayakta kalmaya çalışan örgüt şefleri, küçük olsun, benim olsun mantığıyla bölünme eğilimini koruyorlar. Önceleri Mihri Belli’ye kızardım. Bir sosyalist parti kurup hepimizi tek çatı altında birleştirmedi diye. Sonra haklı olduğunu, birleşmemizin mümkün olmadığını anladım. Sola en çok yine sol içinde işlenen cinayetler zarar verdi. Darbecileri müttefik sandılar.

Evren, Baykal, Tanla, Çapan
Prof. Fuat Keyman- Koç Üniversitesi

12 Eylül Darbesi, sola çok zarar verdi. Hâlâ devam ediyor. 28  Şubat’ta, aydın kesim demokrasiyle rejimi koruma arasında yalpalama süreci yaşadı. 11 Eylül’de bu kesim, rejimi korumayı öncül aldı. Kendisini devletin bekası ve laik rejim temelinde konumlandırdı. Demokrasiyi göz ardı etti. Sola en büyük zararı 12 Eylül’le birlikte Kenan Evrenverdi. Deniz Baykal, her dönem partide olan Bülent Tanla ve sol-para ilişkileri yüzünden Gürbüz Çapan da zarar verenler listesinde.

Türkiye’de hiç olmadı
Çetin Altan- Milliyet yazarı

Sol, Türkiye’de hiç olmadı. Sol, değişim demek. Ekonomik dengesizlikleri araştırmak, aşmak için formül üretmek demek. Türkiye’de ne hukuk, ne devlet kavramı var. 17 milyon yoksul! Bu iş şeffaflaşmadan olmaz. Halka inmek diyorlar. Halk dediğin günü kurtarmaya çalışıyor. Yoksul adam laik olur mu? Adam bize bakıp, cehenneme gideceğimizi düşünüyor. Yaşayamadıklarını öbür dünyada yaşamanın, hurilerle şarap içmenin hayalinde.

Aydınlar piyasaya eklemlendi
Ertuğrul Kürkçü- gazeteci

1960’lar sonrasında sola karşı iki stratejik hamle oldu: CHP ile AP’nin TİP’i parlamento dışına sürmesi veGenelkurmay ile MHP’nin sosyalistlere ve devrimci gençlik hareketine karşı başlattığı ‘kontrgerilla’ operasyonu... Kalanları da 12 Eylül yerle bir etti.
12 Mart devrimci hareketi imha etti.  En büyük zararı veren, Özal döneminde Türkiye entelijansiyasının piyasayla eklemlenmesi oldu. 12 Eylül sonrasında ‘aydınlar’ın genişçe bir bölümü özel üniversiteler, reklam, medya üzerinden piyasayla eklemlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder