23 Ekim 2011 Pazar

İZZET ÇAPA: KALABALIKLARDA GÖRÜNEN SADECE ELBİSELERİM

Kalabaliklarda gorunen kismim sadece elbiselerim












Saat aksamuzeri 5. Lukus Sazda prova baslamis. Cihan Dogan, sahneye almis saz heyetini, nameleri inletiyor. Aman ne keyif, insanin cani oradan ayrilmak istemiyor. Izzet Çapanin eli ayagi Burak, duvara asili sapkadan tiz cikan sese, camda olusan bugudan, masa duzenine her seyle tek tek ilgileniyor. Roportaj talepleri icin gelen telefon konusmalari da cabasi. Insan nasil boyle yasar diye icimden geciriyorum, ama sonra Çapayi taniyinca vazgeciyorum, bu adamla baska turlusu olmaz zaten Fotograf cekimi icin herkes hazir, cicekci, tombalaci, kemanci, Lukus Saza dair ne varsa. Izzet Çapa geliyor. Enerjisi cok yuksek. Toplantim uzadi, gecikme icin kusura bakmayin diyor. Yaninda yoneticisi Mert Vidinli. Zaten arada dayanamayip roportaja giriyor. Hep girtlak girtlaga yasiyorlar. Basliyoruz sohbete... Belli cok kitap okuyor. Yasadigi her seyi, tecrube etmis birilerinin cumleleriyle bulusturunca benim icin daha anlamli oluyor. Belli, o cok agir yasiyor hayati ama bunu felsefesiyle renklendiriyor... Ben tanimadigim Izzet Çapayi tanidim, cok sevdim. Bakalim siz de sevecek misiniz
Daha Limonata derken, ikinci mekan geldi, Lukus Saz... Toplamda kac mekan isletiyorsunuz
Bir yerde okumustum, Sayilarin hepsinin tek ozelligi vardir, daha az veya cok olmak. Sayilar bir hayaldir diyordu. Bana gelirsek... Ekonomi ve sayilarla ugrasan biri degilim. Yasamimin tumune bakarim. Hayata kafa tutan ve her seye ters gidebilen, kendini atesleyen biriyim. Bedenimdeki anarsist ruh buradan kaynaklaniyor.

YIKMADAN YENI BIR SEY YAPMANIN IMKANI YOK
Sizin gibi kac anarsist var bu ekipte Gordugunuz gibi ben sayilarla ilgileniyorum hala...
Buna soyle bir ornekle cevap vereyim. Kadin, butun gece eve gelmemis, ertesi sabah kocasina, gece bir arkadasinda kaldigini soylemis. Kocasi, karisinin en yakin on arkadasini aramis ve hicbiri karisinin kendisinde kaldigini onaylamamis. Buna karsilik adam, butun gece eve gelmemis ve ertesi sabah karisina, gece bir arkadasinda kaldigini soylemis. Karisi kocasinin en yakin 10 arkadasini arayinca 5i kocasinin kendisinde kaldigini onaylamis; diger 5 tanesi ise kocasinin hala kendisiyle birlikte oldugunu iddia etmis. Bu ornekten de anlasilacagi gibi sayilar degil takim ruhu onemli. Oncelikle felaket anlarinda bile ayni sogukkanliligi ortaya koyabilecek, bir o kadar zeki, cevik bir ekip.
Hep yeni bir mekan acip, kendinize rakip oluyorsunuz. Bu bir isletmeciye nasil bir haz veriyor 
Kimseye, kendime bile rakip degilim. Ben yikmadan yeni bir sey yapmanin imkani olmadigina inaniyorum. Var olanin uzerine yeni katlar cikarsiziniz ki, bu da kendinizi tekrardan baska bir sey degildir. Temeli yeniden atmaniz gerekir her seferinde...  Kiyiyi gozden kaybetmeye cesaret edemedigi zaman insan okyanuslara acilmaya cesaret edemez. Bu lafi eglence hayatina indirgerseniz soyledigimi daha iyi anlatabilmis olurum. Ben limanlari yakip yeni okyanuslara aciliyorum

BENDE GOÇEBE VE ÇINGENE RUHU VAR
Sizi bir gun Mudo Conceptte gormustum. Takip ettim; o kadar hizli esya sectiniz ki inanamadim. Nasil yani dedim, bu adam hep boyle mi Siz bir seyi almak ya da yapmak icin ne kadar dusunursunuz
Ben biraz Annem koca ister, hem de bu gece ister aceleciliginde bir adamim. Bu yuzden karar vermemle, kapiyi acmam, birkac haftayi gecmez.
Mekanlarinizin dekorasyonu genellikle avizeler, suslu koltuklar gibi carpici objelerden olusuyor. Ama bunlarin hicbiri goze batan bir sasaayi on plana cikarmiyor, yapmacik durmuyor. Bir sahicilik var... 
Biraz da benim hayata bakisimin etkisi var. Japonlarda Sibumi diye bir kavram vardir. Bu, olagan gorunum altinda yatan gizli ustunlugu anlatir. Soyle ozetleyebiliriz... O kadar dogru bir soz ki cesaretle soylenmesine gerek yok. O kadar dokunakli bir olay ki guzel olmasina gerek yok. O kadar gercek ki sahici olmasina gerek yok...
Bir kez de Joketa yan yana masalarda oturuyorduk. Yaninizda Ayse Ozyilmazel vardi. Kacip gidecegim buralardan dediginizi duydum, hem de oturur oturmaz. Hepimiz bu cumleyi kurariz da siz ortalama ne kadar zamanda bir kurarsiniz
Çingenenin malini esege yuklemisler dolmamis, keyfini deveye yuklemisler almamis diye bir laf vardir. Aslinda tam beni tarif eder. Bende gocebe ve cingene ruhu var. Her an her yere kacabilirim. Kazanilan paranin ayni gun icerisinde harcanmasi gerektigine inanan, onceki gunden kalan paraya bayat para diyen insanlardir cingeneler. Dogalari, onlari bizim icin saygin olan mertebelere dogru yonlendirmez. Onlar muzisyendir, sarkicidir, dansozdur, seyyar saticidir... Kendi ic muziklerini yasarlar. Devlet universitesinde okuyup da anarsistim diye ortalarda gezinenlerin aksine, nufus cuzdani bile olmadan yasayan sahici anarsisttir onlar. Kafani kaldirdiginda gokyuzunu goruyor musun; iste orasi senin memleketindir. Ozgur ruhum beni boylesine gocebelige itiyor...

SEKERLI ZANNETTIGIN SUNI TATLANDIRICILI HAYATLAR...
Bunca cevre, bunca is, bunca yenilik arasinda mutlu musunuz siz
Ben sasirtabildigim surece mutluyum. Ama sasirmayi basarmak da onemlidir. Mekanlarimin mudavimleri sasirmayi becerenler, orada tuhaf bir seyler oldugunu fark edenlerdir.
Yani memnun musunuz hayatinizdan
Baska sansim var mi
Koskoca Izzet Çapa, aslinda her zaman baska bir hayat vardir degil mi, memnun degilse tabii
Neye gore koskoca Izzet Çapa
Bir dolu hayali gerceklestirme sansiniz yok mu
Bazen insanlar kalabaliklarin icinde yalnizdir. Baktigin yerden burasi bir film seti. Sekerli zannettigin seyler aslinda basinda gordugun suni tatlandiricili hayatlar. Bugun bir kitap adi gordum, cok sevdim, Felsefe Yenmez Ama Tadina Bakilabilir diye. Bizim hayatlarimiz yenir yutulur hayatlar degil ama tadina bakilabilir, aliskanlik yapmaz.
Baska bir hayat sansiniz olsaydi nasil olurdu
Hic dusunmedim ki. Ben memnunum herhalde bu med cezirden.
Romantik misiniz
Degilim. Icimde romantik olabilirim. Disarida olmadim, beraber oldugum insanlar oyle diyor.
Niye ket vurup, romantikligi icinizde yasiyorsunuz ki Gorunmeyen duvarlarinizmi var
Hem de nasil... O kalabalikta yasar gorunurum ama gercek cevrem cok dardir ve dediginiz gibi gorunmez duvarla cevirilidir. Kapali bir kutu gibiyim. Benim kalabaliklarda gorunen kismim sadece elbiselerimdir. Kalabalik icinde bir insan dusunun, bir an geliyor, her tarafinin aynalarla cevrilmis oldugunu fark ediyor. Nereye baksa kendisi... Bu yuzden kendi kalabaligimi kendim yaratiyorum ve ozel hayatimda bir kafesin icine kilitliyorum kendimi.
Insan hayatindaki tuglalari kendi mi orer
Hicbir zaman isteyerek ormez. Hayat ona ordurur. Bir kirilmislik vardir. Yukselenim Yengec burcu. Yengecler istakoz ailesinden. Onlar kabuk degistirerek guclerini korurlar. Guclerini korurlarken de okyanusun tuzlu sulari onlara hep aci verir. Aciyla olgunlasirlar. Onun etkisi olabilir bendeki...
O tuglalari ne ordurdu size
Aslinda yeni hayat felsefemde tuglalar yok. Çok hosuma gitti. Bunu kizdigim zaman dun Merte soyledim. Dedim ki; Suyun temizi akip gidendir, eger bir yerde takilip kalirsa, bu ister askin olsun, ister elemanin, ister mekanin olsun, kirlenir. Onun akip gitmesine izin vermelisin. Olgunlasmis meyve hicbir zaman dalda durmayacagi gibi.

ASIRILIK HARIKADIR
Romali Perihani yillar sonra sahneye cikarmayi akil ediyorsunuz ornegin. Nasil calisiyor sizin kafaniz
Romali Perihan bana hep Fellini filmlerini hatirlatir... Zaten onlardan birinde de oynamis galiba. Fellininin benim hayatimda cok onemli bir yeri vardir. Nedense bana ailemi hatirlatir filmleri. Yaraticiligi sinir tanimayan bir insan. Bir de insan iliskileri muthismis. Unlu La Dolce Vita filmi icin oyuncu secerken, Marcello Mastorianni ile hic tanismiyorlar. Rolu ona teklif edecek. Bulusmuslar, Marcello sormus Neden bu rol icin beni istiyorsun Demis ki Fellini Çok siradan, kisiliksiz, ifadesiz, bir yuze ihtiyacim oldugu icin seni aradim.
Muthis Marcello kalkip gitmistir herhalde...
Tam aksine, Mastorianni Bana bu rolu nasil gordugunu anlat diyor. Fellini de ona cok kalin bir cilt senaryo veriyor. Ama cildin butun sayfalari bos. Sadece on sayfaya bir resim cizmis. Bir adam okyanusun ortasinda tek basina bir kayikta oturuyor, etrafinda cok guzel denizkizlarinin yuzdugu dibe kadar uzanan bir penisi var... Marcello resmi inceliyor, Çok ilginc bir rol. Kabul ediyorum diyor. Iste ben boyle zekice iliskilere, anlasmalara hayranim. Kafamin nasil calistigina gelince... Aslinda ters calisiyor diyelim...
Mert Vidinli: Çapamarka Creative Director Ben ters calisiyor lafina karsiyim. Izzet Beyin sira disiligina bir ornek de ben vereyim. Gecenlerde Izzet Bey ile Amerikadan businessclassta donerken, unlu, zengin metroseksuellerin, botokslu yuzleri, sik takim elbiseleriyle doldurdugu ucakta, Izzet Bey uc gunluk sakali ve esofmani ile kuruldu koltuguna. Bunu farkli gorunmek icin yapmiyor. Bir ornek de kendimden vereyim... Dusunsenize bana Seninle hic kimse uc ay birlikte calismaz dedi... Izzet Bey uc yildir neden calisiyorsunuz dedim karsilik olarak. Boyle bir insan iste... Kimsenin uc ay bile calismayacagini soyledigi bir insanla uc yildir birlikte.
Izzet Çapa: Her filmde bir konuk oyuncu mutlaka vardir iste roportajimizin konuk sanatcisi Sevgili Mert... Her yerden cikar, huyu bu... Ben Nasrettin Hoca misali esege ters biniyorum aslinda... Hocanin esege ters bindigi bilinir ama nedeni pek bilinmez... Esegini getirirler Hocaya; esege ters binince merak edip sorarlar. O yanit benim yasam felsefeme cok yakindir. Eger duz binip onunuze gecseydim, siz arkada kalacaktiniz. Siz one gecseydiniz, bu defa ben arkada kalmis olacaktim. Boyle ters binince size arkami donmemis oluyorum... Ama hoca yine onde gitmektedir, sadece pesinden gelenlerin yuzlerini gorur...
Yani ben esege ters binsem bile onden gidenim diyorsunuz...
Ben aslinda sunu anlatmaya calisiyorum.     Ilimli olmak, kendini yeterli hissetmek siradan bir yemek kadar kotudur. Ama asirilik, basli basina harika bir seydir.

YASADISI YEMEGIN ADRESI SUPERMARKET OLACAK
Rakidan nefret eden meyhaneci nasil oluyor 
Annemle babam  ayrildiktan sonra asktan olsa gerek babam her gece 2 kadeh raki icer, keyifle huznu bir ederdi. Bizim ev, tam bir meyhane haline gelmisti. Donemin en unlu saz ustatlari Metin Bukeyler, Mustafa Kandiralilar gelir sabaha kadar fasil yapilirdi. Iste o gunlerden kalma bir icguduyle nefret ettim rakidan. Ama Lukus Saz, sadece raki, fasil ve meyhane kavramlarinin toplami degil. Çok farkli bir eglence anlayisi var. Ayni babamin huznu ve mutlulugu gibi.
Anneannenizi de mutfaga sokmussunuz o nasil oldu
Anneannem Selma Hanim, Turk mutfaginin ilk duayenlerinden biri olan Ekrem Muhittin Yegenin kardesidir. Dayim Ekrem Muhittin, Cumhuriyet tarihinin ilk yemek ustasiydi. Bir nesil onun yemek tarifleriyle buyudu, onun kitaplarindan gorgu kurallarini ogrendi. Anneannem simdi 85 yasinda, allem edip kalem edip kandirdim ve Ekrem Beyin gizli kalmis, gun isigina cikmamis meze tarifleri icin Lukus Sazin mutfagina girdi. Tabii elindeki bu formulleri Çapamarkanin mutfaginin yaraticilari ve ortaklari GaziBilal Ates kardeslerle paylasti.
Hedef ne
Iki buyuk idealim var. Bana gore yapmam gereken iki proje bunlar. Biri belki son yillarin en manyak projesi. The Sofa Hotelde herkesin odeyecegi bir luks satacagiz. Turkiyenin en luks mekaninda yasadisi yemek yemeyi ozendirecegiz.
Yasadisi yemek de neyin nesi
Yakinda gorursunuz. Yasadisi yemek kulturunu getiriyoruz. Adi Supermarket. Bir de alkolsuz mekan acmak istiyorum. Altini cizmek istiyorum; bunun AK Partiyle, siyasetle ilgisi yok. Bu, sunun icin yapilacak: Ailelerin ve cocuklarin gidebilecegi bir yer. 14 yasinda cocuklar yalnizca hamburger yemek zorunda degil.

TURIZM BAKANI OLAMAM AMA...
Evdeki duvarlara tek yol devrim yazan bir cocuk buyuyup de Izzet Çapa olunca devrimden ne anlamaya basladi Bugun Turkiyenin siyasi hayatinda bir devrim yapmak istese nereden baslardi
Siyasi bir devrim yapmak benim harcim degil... Ama dusuncede devrim yapmak konusunda hep suna inandim: Yaraticilik devrimin anasidir. O kadar onemlidir ki benim icin bazen kesiflerin bile onune gecer. Mesela Amerigo Vespuci, Amerikayi bulmasa nasilsa biri gider bulurdu sonunda. Ama, Leonardo Da Vinci olmasa, Mona Lisa ebediyen olmazdi. Benim icin gercek devrim yaraticilik.
Ben hep sunu dusunurum. Basbakan olsam, Izzet Çapayi Turizm Bakani yapardim... 
Kimse beni ahkam kesen adam olarak algilamasin. Çunku biliyorsunuz Turkiyede en kolay yapilan sey kahvehanelerde futbol takimi kurmak, restoranlarda hukumet kurup indirmektir. Herkes bakan olsa ne yapabilecegini aciklar. Benimki oyle bir sey degil. Ama boyle buyuk bir ulkede metropollerin ayri turizm bakanlari olmasi gerektigini dusunurum. Turizm bakani olmaz benden ama oralarda atis yapilabilecek bazi noktalarda yardimi istenebilecek biriyim. 2010 projesi icin goreve cagrilmayi bekledim mi, bekledim. Beni dusunmelerini beklerdim. Eger Conde Nast Traveller Istanbulun ruya takimina beni secmisse 2010un sehrinde benim olmamam, bilmem ki tercih meselesidir herhalde.

IPEK OZBEY
ipek.ozbey@aksam.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder